Erkek kısırlığı, bir erkeğin doğal yoldan baba olamaması durumudur. 1 yıl korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalınamaması durumuna kısırlık adı verilir. Kısır çiftlerde, kısırlığın nedeni kabaca 1/3 oranında erkeğe, 1/3 kadına ve 1/3 de her ikisine bağlıdır. Yani bu durumda kısırlığın yaklaşık %50’si erkekten kaynaklanan nedenlere bağlıdır. Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerde incelemelere, kolay, ucuz ve daha çabuk sonuçlanabilir olması nedeniyle erkekten başlanmalıdır.
Böbrek kanseri ya da böbrek tümörü böbrekteki hücrelerden kaynaklanan kötü huylu bir büyümesidir. Tıp dilindeki adı böbrek hücreli karsinomdur. Böbrek kanserleri tüm kanserlerin yaklaşık %2’sini oluşturur. Ultrason ve bilgisayarlı tomogrofi gibi görüntüleme yöntemlerinin sık kullanılmasıyla birlikte, böbrek kanserleri daha sık ve erken evrede iken tespit edilebilmektedir. Hastalık erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Daha çok 60-70 yaş arasındaki kişilerde karşımıza çıkar.
Böbrek kanseri böbrekteki hücrelerden köken alan bir kanser türüdür. Böbrekler, karın boşluğunun arka tarafında bulunan ve her biri bir yaklaşık yumruk büyüklüğünde olan iki adet organdır. Şekil olarak bir fasulyeye benzerler. Böbrekler vücutta dolaşan kanı süzerek idrar oluşumunu sağlarlar. İdrar ile zararlı maddeler vücuttan atılırlar. Ayrıca böbrekler kan basıncının yani tansiyonun düzenlenmesi ve kırmızı kan hücrelerinin üretilmesini de sağlarlar.
Erkek Kısırlığının Nedenleri Nelerdir?
Erkeklerde kısırlığa en sık kısırlığa yol açan durumlar
İnmemiş testis
Testis tümörleri
Testis yetersizliği
Kromozom bozuklukları
Testis yaralanmaları
Varikosel
Erken boşalma
Sertleşme bozukluğu
Hipospadias (yarım sünnet)
Kullanılan bazı ilaçlar
Genetik nedenler
Ergenlik sonrası geçirilen kabakulak
Çevresel kirlilik
Kimyasal maddelere maruz kalma
Kemoterapi
Tekrarlayan ateş
Radyoterapi
Enfeksiyonlar
Sistemik hastalıklar
Üreme kanallarında tıkanıklık
Sinir sistemi hastalıkları
Hormonal bozukluklar
Daha önce geçirilmiş ameliyatlar
Erkek Kısırlığı Tedavisi Nasıldır?
Erkek kısırlığı teknolojideki gelişmelere bağlı olarak çok büyük oranda tedavi edilebilir hale gelmiştir.
Günümüzde tek bir sperm elde edilmesi durumunda gebelik sağlanabilmektedir. Kısırlığın tedavi edilebilmesi için önce kısırlığa yol açan nedenin saptanması gerekir. Yani tedavi altta yatan nedene yönelik olarak yapılır.
Örneğin kısırlık nedeni varikosel ise ameliyat ile varikosel düzeltilmelidir.
Kısırlık nedeni hormon yetersizliği ise dışarıdan hormon takviyesi yapılmalıdır.
Enfeksiyon kısırlığa yol açıyorsa, antibiyotik tedavi verilmelidir.
Aşırı sigara ya da alkol kullanımı varsa bunlar bırakılmalıdır.
İktidarsızlık, erken boşalma gibi cinsel fonksiyon bozuklukları varsa tedavi edilmelidir.
Aşılama olarak da bilinen intrauterin inseminasyon tedavisi çocuğu olmayan çiftlere oldukça sık uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi, sperm sayısı, yapısı ve hareketliliği normalin altında olan hastalarda uygulanır.
Meni tahlilinde hiç sperm hücresi yok ise bu duruma azospermi denir. Bu durumda sperm hücreleri testislerden (yumurtalıklardan) biyopsi yöntemiyle ya da üreme kanallarından şırınga ile çekilerek elde edilebilir. Bu şekilde elde edilen spermler bir daha bulunabilme güçlüğü nedeniyle çok kıymetlidir. Bu yüzden bu işlemler spermlerin dondurularak saklanabileceği merkezlerde uygulanmalıdır. Testislerden ya da kanallardan alınan sperm hücresi, özel bir iğne ile yumurtanın içine enjekte edilir. Bu işleme “Mikroenjeksiyon” adı verilir.
Mikroenjeksiyon ya da tüp bebek tedavilerinde jinekolog ile üroloğun ortak çalışması çok önemidir. Çünkü ürolojik tedavi gören hastalarda uygulanan mikroenjeksiyon ve tüp bebek tedavilerinin başarı şansı daha yüksektir.